6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Konsolide metin
Verilen ceza, şikâyet edilene verilebilecek ceza değilse veya fiiliyle orantılı bir ceza verilmemişse cezayı değiştirir. Cezalının şikâyeti veya üstün şikâyeti veya disiplin cezası veren amirinin müracaatı üzerine yapılan incelemelerde, şikâyet ve müracaatı inceleyen üst disiplin amirince cezanın değiştirilmesi ancak kaldırma veya hafifletme şeklinde olabilir. Aleyhe bozma yasağı nedeniyle cezayı arttıramaz veya ağırlaştıramaz[439]. Ancak, disiplin suçundan zarar gören üst tarafından veya cezayı veren disiplin amiri tarafından cezanın, cezalı aleyhine değiştirilmesi yönünde şikâyet ve müracaatta bulunulmuş ise, bu takdirde üst disiplin amiri denetleme yetkisini de kullanarak cezayı tamamen kaldırabileceği gibi, cezalının lehine veya aleyhine olarak değiştirebilir[440]. Yine, eğer ceza verilen fiil, aslında bir mahkemenin yetkisine giren bir suç teşkil ediyor ise, bu takdirde de verilen usulsüz ceza kaldırılarak, fail hakkında düzenlenecek dosya Savcılığa gönderilir. Çektirilen usulsüz ceza mahkemece verilen cezadan mahsup edilecektir. Görüldüğü gibi disiplin kurullarının karar verme yetkileri belirli sürelere bağlanmıştır. Acaba bu sürelere uyulmamasının hukuki sonucu ne olacaktır? Kurulların inceleme, görüş bildirme ve karar vermeleri için konulmuş olan süreler, işin sürüncemede kalıp memurun tedirgin edilmemesine yönelik olduklarından bu sürelere içinde karar verilmemiş olması kararları hukuka aykırı hale getirmez[383]. Disiplin cezalarının verilmesinde disiplin kurulları açısından bağlı yetki doğuran ve cezalandırma yetkisini sınırlayan süreler zamanaşımı süreleridir. Bu nedenle kurulların karar verme sürelerini cezalandırma yetkisini düşüren bir süre gibi görmek, kanunda olmayan yeni zamanaşımı sürelerinin kabulü anlamına gelecektir. Nitekim Danıştay[384] ve AYİM[385] belirtilen sürelere uyulmamasının görevlilerin sorumluluğunu gerektirebileceğini, ancak bu durumun verilen cezayı veya alınan kararı kanuna aykırı hale getirmeyeceğini kabul etmektedir.
Yetki tecavüzü işlemin yer, zaman ve konu bakımından sakatlık hallerini kapsar. Taraf ve vekillerine incelettirilemeyecek nitelikteki bilgi ve belgeler; bulundukları yer itibarıyla taraf ve vekillerine açık olan diğer evraktan ayrılamaz nitelikte iseler, taraf ve vekillerine incelettirilecek suretleri, ilgili bölümleri idare tarafından karartılarak ayrıca gönderilir. Norm çatışmasının niteliği açıklığa kavuşturulduktan sonra yeni bir sorun ortaya çıkmaktadır. Yasa – Sözleşme çatışması halinde hangi kurala üstünlük tanınacağı Anayasada açık bir şekilde düzenlendiği halde Anayasa-Sözleşme çatışması halinde hangi kurala üstünlük tanınacağı düzenlenmemiştir. Yargıtay, çocuğun gayri sahih nesepli olarak babasına mirasçı olması konusunu incelerken AİHS’nin varlığını dikkate almış[476], Türkçe bilmeyen sanıkların sorguları için temin edilen tercüman ücretinin yargılama gideri olarak sanıklara yükletilmemesi konusunu incelerken AİHS’nin kanun düzeyinde olduğunu belirtmiştir[477]. Akıllıoğlu da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “anayasal değer”de, hatta “anayasa üstü” konumda olduğunu düşünmektedir. Yazara göre, Anayasanın eksenini oluşturan “insan haklarına saygı” ilkesi sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin değil, fakat bütün uluslararası insan hakları normlarının anayasal değerde sayılmasını zorunlu kılmaktadır[472]. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Türkiye tarafından usûlüne göre onaylanıp yürürlüğe konulmuş bir milletlerarası andlaşmadır. Maddesine[464] göre ise, usûlüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Anayasanın sözü her ne kadar andlaşmaların kanun hükmünde olduğunu açıkça belirtse de bu konuda doktrininde tartışma bulunmaktadır.
(b) bendine göre ise iki ayrı durumda kişi özgürlüğü sınırlanabilecektir. Bunlardan birincisi, bir mahkeme kararına riayetsizlik halidir. Oda hapsi disiplin cezasında böyle bir durum söz konusu değildir. İkincisi ise Kanunun koyduğu bir mükellefiyetin yerine getirilmesini sağlamak üzere yakalama ve tevkif halidir. Bu hal özel bir yükümlülüğün ileride yerine getirilmesini sağlamak için kanunun söz konusu kişinin tutuklu bulundurulmasına izin verdiği durumlarla ilgilidir. Dolayısıyla özgürlüğün sınırlandırılmasının (b) bendi bakımından haklı gösterilmesi için, baskıcı ya da cezalandırma amacı güden nitelikte olmaması gereklidir. Askeri disipline riayet etmediği gerekçesiyle verilen oda hapsi cezası, geçmiş bir durumla ilgili olup cezalandırma amacıyla verildiğinden (b) bendi kapsamına girmemektedir. Söz konusu oda hapsi disiplin cezasının (c), (d), (e) ve (f) bendlerinde sayılan hallerle bir ilgisi bulunmamaktadır. Maddesinde öngörülen geçici olarak tutuklamanın, muhatap olunan kişiyi hürriyetinden mahrum eden bir karar olduğu açıktır. Geçici olarak tutuklama kararı, tıpkı hakim (mahkeme) kararları gibi hüküm ve sonuç doğurur[570]. Tutuklama, kişi hürriyetini kısıtlayan geçici bir tedbirdir. Çünkü, geçici tutuklama tedbirinden güdülen gaye, disiplinin bozularak askeri düzenin sarsılmasını ve askeri hizmetin aksamasını önleme zaruretidir.
- Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur (5235 Sayılı Kanunu md. 24).
- Bu işlemleri ceza yargısının uğraş alanından çıkarıp kanun yolu olarak tekrar ceza yargısına yönlendirmek, yukarıdaki saikle bağdaşmamaktadır.
- (3) Aynı garnizonda; birden fazla disiplin kurulu kurulması gereken kıta komutanlığı, karargâh ve kurum amirlikleri bulunursa, yeteri kadar disiplin kurulu kurulması ile yetinilebilir.
Madde 7- Tüzüklerinde şube açabileceği belirtilmiş dernekler, genel kurullarınca yetki verilen yönetim kurullarının yetkili kılacakları en az üç kişinin imzaladığı iki adet Kuruluş Bildirimini (EK- 2) ve aşağıda belirtilen eklerini şubenin açılacağı yerin mülki idare amirliğine verirler. Kuruluş bildirimi ve ekleri ile dernek tüzüğünde, Kanuna aykırılık veya noksanlık bulunmadığı takdirde ya da Kanuna aykırılık veya noksanlığın yapılan tebligat üzerine otuz gün içinde giderilmiş olması halinde, mülki idare amirliği tarafından keyfiyet bir yazı ile dernek geçici yönetim kurulu başkanlığına derhal bildirilir. 11.1 TNT ihracat kontrollerine ilişkin yasaları ihlal eden Gönderileri taşımamaktadır. Gönderici, Gönderilerle ilgili olarak bölgesel ABD yaptırımlarına tabi olan ülkelere ve bölgelere ya da ülkelerden ve bölgelerden ürünlerin, hizmetlerin veya teknolojinin ihracatını veya yeniden ihracatını yasaklayan, ABD Devletine ait yürürlükteki tüm bölgesel yaptırımlara uymayı kabul ve garanti eder. Ayrıca TNT, ticareti ekonomik yaptırımlar ve ambargo yasaları ile kısıtlanan veya yasaklanan ürünleri taşımamaktadır ve Gönderici söz konusu malları gönderi için sunmamayı kabul eder.
Örneğin, doktor raporu, sicil raporu, teftiş raporu vs. Suçun oluşması için gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek yeterlidir. Böyle bir rapor ve belgeyi kullanmak bendin kapsamı dışındadır[210]. “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” (657 SK m.125/C-a). Bildirim yükümlülüğü olan işin süreklilik arz etmesi ve kazanç getirici nitelikte olması şarttır. Dolayısıyla, geçici bir işte ya da hayır veya sosyal amaçlı tipobet getirmeksizin yapılan işlerin bu suçu oluşturması mümkün değildir[184]. Ağırbaşlılık, ahlaklı, kişilikli ve karakter sahibi olmayı gerektirir. Söz konusu kavramlar göreceli olmakla birlikte herkes tarafından kabul görmüş bir çerçevesi vardır.
Ancak verilen disiplin cezasının ne kadar sürede infazının yapılması gerektiğine ilişkin zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir[263]. 657 SK’da düzenlenen disiplin suçlarından dolayı verilen disiplin cezalarının infazı aşamasında herhangi bir sınırlama öngörülmediğinden cezaların sicilden silinme süresi içinde infaz edilebileceğini söyleyen görüşler bulunmakla birlikte[264], bu durum disiplin amirleri tarafından bir tehdit aracı olarak kullanılmaya müsaittir. Disiplin cezalarının infaz edilememesi ya da edilmemesi durumlarında ne zaman zamanaşımına uğrayacağının yasal düzenleme yapılarak belirlemesi gerekmektedir. Maddede; “Disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları bir sene müruruzamana tabidir. Bu müddet cezanın tebliğinin ertesi gününde başlar.” hükmü bulunmaktadır. Bu düzenleme irdelendiğinde tüm disiplin cezalarını kapsamadığı görülmektedir. Maddede sadece disiplin kabahatlerinden dolayı verilen hapis cezaları (göz hapsi ve oda hapsi) ile ilgili infaz zamanaşımını düzenlendiği, disiplin tecavüzleriyle ilgili verilen hapis cezaları için ve ayrıca hapis cezaları dışındaki cezaların infaz zamanaşımı süreleriyle ilgili bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmaktadır. Disiplin suçlarında, disiplin kabahatlerinde olduğu gibi amirin cezalandırma zorunluluğu bulunmaktadır. Disiplin tecavüzlerinde olduğu gibi amirin affetme yetkisi yoktur. 477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarının, mutlaka disiplin mahkemelerince cezalandırılması gerekli değildir. Maddesine bağlı cetvelde tanınan yetki içinde faile oda veya göz hapsi cezası verebileceği gibi, dilerse suç dosyası hazırlayarak teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutanlığa gönderir (477 SK m.14). Bu konudaki Talimat hükümleri, norm hiyerarşisi bakımından üstünde yer alan düzenlemelerden daha ayrıntılı bir hükümler sevk etmiştir.